Sosyal Medya

Makale

Çok canım sıkılıyor, Kürt vuralım istersen…

Artık o uzun diÅŸlerini bile saklama gereÄŸi duymadan, ağızlarının kenarından akan kanı umursamadan, üstelik gündüz gözüyle ÅŸöyle diyorlar: 'Bizim yaÅŸayabilmemiz için Kürtlerle Türklerin birbirlerini öldürmeleri gerekiyor.'

Öldürsünler. Öldürelim. 90 yıllık Kamalist aymazlığın açtığı yaraların tedavi edilebilmesi için ilk kez memleketin elinde böylesi bir imkân varken; 30 yıl sonra ilk kez Kürt coÄŸrafyasında 'a noktasından b noktasına' en az on kez aranmadan yolculuk edilebiliyorken; asker çözüm için ilk kez sivil bir iradeye bu denli güvenmiÅŸken… Öldürsünler. Öldürelim.

Dostu üzelim, düÅŸmanı sevindirelim.

Biz, yani barış isteyenler, çözümü arzu edenler ÅŸöyle diyoruz: 'Memleketin asli unsurlarının barış içerisinde, birbirine tahammül etmeyi öÄŸrenerek, eÅŸit haklarla yaÅŸamaları gerekir.' Merak etmeyin. 90 yıllık Kamalist aymazlığın açtığı hasarın birkaç yılda düzelmeyeceÄŸinin farkındayız. Ve hiç endiÅŸeniz olmasın. Çözüm için ne yapılması gerektiÄŸini de, yolun henüz başında olunduÄŸunu da biliyoruz.

Bütün bunları biliyor olmamız, ÅŸunu da biliyor olmamızı engellemiyor: 'Çözüm istiyorsan çok basit bir ÅŸeyle baÅŸlayacaksın iÅŸe: Öldürmeyeceksin.'

Sükûneti ve çözüm odaklılığı ile tanıdığımız Ahmet DavutoÄŸlu bile TOMA'lardan bahsediyor, 'misliyle karşılık verilecektir' gibi cümleler kuruyorsa ortada fena halde ters giden bir ÅŸeyler var.

Güya 'Kürt halkını özgürleÅŸtirmek' için hareket eden ve son zamanlarda Türk solu eliyle zehirlenen malum yapı halkını özgürleÅŸtirmek için mi giriyor çeÅŸitli kanlı ihalelere? Sokak ortasında sırtlarından kahpece vurularak ÅŸehit edilen 3 askerimizin kanları mı özgürleÅŸtirecek Kürt halkını? Fakire fukaraya kurban eti dağıtırken hunharca ÅŸehit edilen Yasin Börü'nün kanıyla mı kurtulacak Kürt halkı?

Allah aÅŸkına söyleyin: '2 ayda 9 asker ÅŸehit edildi. Çözüm süreci fiili olarak bitti' diyen adamların ne dediÄŸini anlamıyor olabilir misiniz? Ellerini ovuÅŸturup duran bu aÅŸağılık vampirlerin 'çözüm süreci bitti' sözünün 'hadi birbirimizi öldürmeye devam edelim' anlamına geldiÄŸini bilmiyor olabilir misiniz? Halkınıza bunu yaÅŸatmayı nasıl göze alıyorsunuz? Dahası, halkınıza bunu yaÅŸatmaya ne hakkınız var?

Halkınız evet. Åžeyh Said isyanında, Dersim'de, Van'da, AÄŸrı'da katledilen… Sabiha Gökçen isimli katilin, öldürülmelerini kendinden geçerek, vecd halinde anlattığı… Diyarbakır Cezaevi'nde yaÅŸadıklarını deÄŸil anlatmaya, hatırlamaya bile utanan… Köyleri yakılan, ocakları söndürülen, ekonomisi mahvedilen halkınız. Hani ÅŸu durmadan 'onların yegane temsilcisi biziz' dediÄŸiniz, kendinizi 'sahipleri' zannettiÄŸiniz halkınız.

Hadi memlekete gram acımıyorsunuz. Halkınıza da mı hiç merhametiniz yok? Sözgelimi Hizbullah'ın yeniden silaha davranmasının halkınıza hangi acıları yeniden yaÅŸatacağını hiç mi düÅŸünmüyorsunuz? JÄ°TEM'in, özel harekatın, canı sıkıldıkça karşı tepeleri bombalatan paÅŸaların oyuna yeniden dönmesiyle oluÅŸacak o düzende halkınızın halinin nice olacağını hiç mi umursamıyorsunuz?

Kusura bakmayın. Hayatımda neredeyse ilk kez, son olaylarda suçlu taraf olarak Kürt siyasetinin büyük kanadını görüyorum. Malum partinin kendini Kürt halkının yegâne temsilcisi olarak görmesinden tiksiniyorum. Halkına reva gördükleri ilk kez midemi bulandırıyor. Çünkü bu yapılanları ve yapılış biçimini aklım da kalbim de almıyor.

Ben insanların birbirlerini öldürdüÄŸü bir ülkede yaÅŸadım. Ä°stiyorum ki çocuklarımız böyle bir ülkede yaÅŸamasınlar. Çok mu ÅŸey istiyorum?

Ne diyordu Gestalt: 'Burası dar geçit… Ya birbirimize sarılıp geçeceÄŸiz ya uçurumun dibini boylayacağız. Akıllı olak yeÄŸenim.'

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.